22 Haziran 2009 Pazartesi

kontrollü deney - sınava hiç çalışmadım

bir sabah sınava gidiyordum, kafamda binbir türlü şey dolaşırken ön plana çıkan duygu; 'hiç çalışmadın be birader, az biraz çalışsaydın bare bre densiz' idi demek isterdim ama hayır böyle değildi. 'seneye alttan alsam acaba sınavı ne zamandır, önemli gün ve haftalara denk gelir mi' diye düşünmüştüm.

evet efendim, ben böyle düşünceler içinde sınav anfisine doğru yol alırken, yalnız olmadığımı yolda görüp yanına sokulduğum arkadaşımdan anladım zannettim. bana 'olum ben de hiç çalışmadım biliyor musun, zaten hede hoca çok zor soruyormuş o not iptal, ama bir şekilde geçiriyorlarmış' diyerek güven verdi. kendisine yalnız olmadığını benim de çok az çalıştığımı ve seneye beraber sınavlarına gireceğimizi söyleyerek arada espiriler yaparak, güle oynaya sınav alanına gitmeye devam ettik.

yolda bir arkadaşıma daha rastladım. kendisi gelip 'olum ya ne fena hiç çalışmadım, ne kötü, olum yardım edin lan, arkanıza geçeyim' dedi. ben de bu perişan haline bakarak dertlenmiş gariban düşüncesi ile 'iyi madem arkama otur ama ben de hiç çalışmadım' dedim.

3 kişi ilerlerken bir arkadaşımızı daha gördük demek isterdim ama böyle olmadı ne yazıkki. anfideki bütün insanları toplayıp sınava değilde eyleme gider gibi bir hava yakalamak istemedik. neticede çalışmamıştık, haksızdık, isyan etmenin anlamı yoktu, bum! zaten epi topu 2 arkadaşım vardı.

anfinin oraya vardığımızda insanlar harıl harıl çalışıyordu, baktım bu iki arkadaşım hemen çalışkanların yanına çil yavrusu gibi dağıldılar. ben ortada yapayanlız kalmış bir çirkin ördek yavrusu gibiydim, hemen çalışan güruhun arasına karıştım, tekme ve tokatla kovdular beni. 'sınav öncesi fiziksel şiddete maruz kalmışsın, yazık' diyen seslerinizi duyar gibiyim ama böyle olmadı. bilgilerini üstüme adeta ying xiong adlı filmde (diğer adıyla hero) yüz binlerce oku aynı anda tek bir adama atan yüzbinlerce okçunun oklarının jet li'ye ulaşışı gibi farklı noktalardan gelen bilgileriyle göğümü karartıp beni bu beyin fırtınası ortamından bertaraf ettiler, evet.



ben aralarda yine çalışkan bildiğim insanların yanına gidiyor ve onlarla sohbet ediyordum. kendilerine güvendiğimi ve kağıtlarını açarlarsa çok fazla sevaba gireceklerini tekrar hatırlattım.

ne olursa olsun bir çok kişiden aynı ses yükseliyordu. 'hiç çalışmadım, ayy hiç çalışamadım, ne bok yicez abi, olum geçen sene kimseyi bırakmamışlar, olum geçen sene girenlerin yarısı kalmış' gibi farklı seslerin ortak noktası, 'sınava hiç çalışmadım'dı.

içim acayip ferahlamış, beyin fırtınasının etkisinden çıkmış bir şekilde sınava girdim. sınavda etrafına bakmaya çalışan öğrenciler, profesör tarafından uyarıldı, kimilerinin yerleri değiştirildi.

sınav bittiğinde kimileri yüzleri asık, kimileri aman işte geçti gitti, kimileri ise '3 ü ne yaptın, he, a mı yuppiii' diyerek anfiyi terk etti.

neyse efendim sınav sonuçları açıklandığında arkadaşım aradı. 'kalmışsın olum' dedi. kısa süreli bir üzüntü üstüne bir sittiret çekerek diğerlerinin sonuçlarını sordum. ortalamanın 60 dan yukarıda olduğunu ve az biraz kişi dışında herkesin geçtiğini söylediğinde asıl şoku yaşamıştım. burada neler oluyordu. ne dönüyordu, çözün bu ergenekonu diye bağırdım, arkadaşım deli misin dedi telefonu suratıma kapattı, üzüldüm, ağladım.

bu gerçekle karşılaşmayı kaldıramayan bünyem yataklara düştü. yoğun tylol hot tedavisi sonrası, üstüme kalın şeyler giyerek ter attım ve iyileştim.

bunu araştırmaya karar verdim. tüm insanların ortak bir taktiği miydi bu 'sınava hiç çalışmadım'.

bir sonraki sınava giderken çalışarak gittim ve gözlemledim. beyin fırtınasından uzak durdum tabi ki. diğer insanlara gidip 'hiç çalışmadım ya ne yapacağız' dedim. bir önceki sınavda 'hiç çalışmadım, kopya çeksek ya' diyip etrafındaki herkesten yüksek alan öğrenciye çevirmiştim gözümü. kendisi yine 'hiç çalışamadım, ne yapacağız' dedi. şalterlerim atmıştı, artık iyice ayılmıştım, afyonumu patlatmış hayata daha iyi bakıyor, yere daha sağlam basıyordum.

bu sınavında sonuçları açıklandığında gördüm ki 'sınava hiç çalışmadım' klişesini en çok söyleyen 25 kişi arasında 3 ü gerçekten hiç çalışmamış ve en düşük üç notu paylaşmıştı.
daha az 'sınava hiç çalışmadım' klişesi kullanan 40 kişiden 10 naif arkadaş sınavda kalmıştı, gerçekçilerdi, bravo.
bir sefer 'sınava hiç çalışmadım' klişesini kullanan 17 kişinin ise tamamı geçmişti.
beyin fırtınası takımı ise en yüksek notları paylaşıyordu.
geri kalan kişileri teknik ekipman yetersizliği nedeniyle inceleyememiştim.

evet, sonunda gizemi çözmüştüm. indiana jones gibi yüz yıllardır saklı kalan bir hazineyi gün ışığına çıkarmış ve övgülerimi bekliyordum. bu bilgiyi paylaşmak için kız arkadaşımın yanına koştum, hava salvolar atarak. kendisinden 'bu inanılmaz bir bilgi çok harikasın, şarap içip kutlamalıyız bunu, bu kadar zeki olduğun için guinness rekorlar kitabına başvurmalıyız' demesini bekliyordum. hayır efendim böyle şeyler ancak filmlerde oluyormuş. oysa şimdi sanallık yoktu ve woody allen vicky, christina, barselona filminin çekimleri için bütün kameraları kiralamıştı. kendisi bana 'bunu herkes söyler ki, özellikle çok çalışanlar söyler hatta' dedi. dünyam kararmıştı, artık önümü göremiyordum, dünya adeta dönüyordu ve ben bunu hissediyordum. bir anda o kudretli sesi duydum; 'canımmm, hayırrrr' dedi. bense az önce söylediklerinin şaka olduğunu, aslında tespitimin ne kadar mükemmel olduğunu söyleyecek diye gözlerimi açtım, açmaz olaydım, meğersem dünyanın dönmesini hissetmemin sebebi bir arabanın bana çarpmasıymış, hastanede uyandım. uyanmadan önce o kudretli sesi duydum 'çalışmaların çok azimli, bence devam etmelisin kontrollü deneylerine' dedi o ses bana. işte ihtiyacım olan buydu, gözlerimi açmam da bu ana tekabül eder zaten, cüneyt arkın'a aşık olan kör kızların arkın'ın değdiği elleriyle açılan gözleri gibi açılmıştı gözlerim bu cümle ile.

velhasıl kelam üzülmüş, gerek bilgiler ile gerek fiziksel şiddete uğramış ve alttan ders alır şekilde kalan ben önemli bir tespitte bulunmuş bunu istatistiki gerçeklere vurmuştum. standart sapmayı aramayı boşverdim. herkesin bildiği bir şeyde standart sapma yanlış sonuçlar verebilirdi.

son cümle. siz, siz olun 'sınava hiç çalışmadım' klişesini kullanırken ben ve benim gibilerin gözlerinin içine bakarak umutsuzluğu umuda nasıl çevirdiğinizi görün ve bir daha bu klişeyi kullanmayın ya da çalışmayın kardeşim, çok sinirlendim.

bütün genellemeler yanlıştır.

(sabah sınavım var ve 'sınava hiç çalışmadım' klişesi seni seçtim. bakalım sabah kaç kişi daha seçecek, nokta)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder